Strazburg’da Adalet Çağrısı: “Artık Geciken Değil, Gerçek Adalet!”

0
5

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde 25 Haziran’da gerçekleştirilen 4. Strazburg Adalet Buluşması, Türkiye’de yaşanan sistematik hak ihlallerine karşı güçlü bir ses yükseltti. Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen milletvekilleri, hukukçular ve insan hakları savunucuları, Türkiye’deki hukuksuzluklara karşı uluslararası dayanışma çağrısında bulundu.

“Sizi görüyor ve duyuyoruz”

Etkinliğe katılan Avrupa Parlamentosu Üyesi Kathleen Van Brevent, Türkiye’de demokrasi ve hukuk mücadelesi verenlere hitaben, “Sizi görüyor, sizi duyuyoruz. Yalnız değilsiniz,” diyerek kalabalığın büyük alkışını aldı. Aynı zamanda Avrupa Sosyal Demokratlar Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Van Brevent, AİHM’yi daha kararlı adımlar atmaya çağırdı.

İspanyol Parlamenter Laura Castel ise konuşmasında, cezaevinde annesinin yokluğunda kardeşine bakan ve hayatını kaybeden küçük Sümeyye’nin trajedisini hatırlatarak “Geciken adalet, adalet değildir” ifadeleriyle duygusal bir an yaşattı.

Fransız milletvekili Emanuel Fernandez ise konuşmasında, “Türkiye’deki hak mücadelesi yalnız değil. Bizler burada sizinleyiz ve olmaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’de yargı krizi: Avukatlar hedefte

Uluslararası Avukatlara Yönelik Saldırıları İzleme Komitesi Eş Başkanı Stuart Russel, Türkiye’de yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğunu vurgulayarak, “Bu artık yalnızca bir ihlal değil, açık bir kriz haline geldi. Türk hükümeti, avukatlara yönelik sistematik baskıları derhal sona erdirmeli,” dedi.

Etkinliği takip eden Paris Barosu avukatlarından Anais Lefort ve Hollandalı gazeteci Ewout Klei, Türkiye’de özellikle KHK mağdurlarına uygulanan politikaların Avrupa kamuoyu tarafından daha yakından izlenmesi gerektiğini belirtti.

Tanıklar konuştu: “Adalet sadece kavram değil, yaşama hakkımız”

AİHM önünde toplananlar arasında doğrudan hak ihlaline uğramış mağdurlar da yer aldı. KHK ile görevinden alınan hâkim Sevda Güven, cezaevinde hayatını kaybeden eski Emniyet Müdürü Zeki Güven’in eşi olarak yaptığı konuşmada, “Sesi bastırılanların sesi olmak için buradayım” dedi.

Gazeteci eşi Mehmet Kamil Oğuz’un cezaevinde gördüğü baskılar sonrası kansere yakalandığını belirten Demet Oğuz ise, “Adalet istiyoruz, artık bu acılar son bulsun” çağrısı yaptı.

Bekir Berk Görmez, cezaevinde geçirdiği süreci, eşi Fatma Görmez’in sağlık sorunlarını ve kelepçeyle katıldığı oğlunun cenazesini anlatarak, “Adalet, sadece bir ideal değil; bizim yaşama hakkımızın teminatıdır” dedi.

Zeynep Şakrak ise hamileyken tutuklandığını ve cezaevinde dört ay kaldığını söyledi. “Yıllar geçti ama baskı bitmedi. Adalet için susmayacağız” dedi.

İzmir’de gözaltına alınan öğrenciler için Strasbourg’a gelen ilahiyat öğrencisi Müleyke, beş yıl önce yaşadığı çıplak arama travmasını hatırlatarak, “O zaman susmuştum. Ama artık susmuyorum. Bugün onlar için buradayım” ifadelerini kullandı.

“Çocuklar cezaevinde büyümesin!”

Etkinlikte cezaevindeki çocuklar da gündeme getirildi. Üç aylıkken annesiyle birlikte hapse giren Bahar gibi yüzlerce çocuğun hikâyesi, katılımcıların “Çocuklar cezaevinde büyümesin!” sloganlarıyla yankılandı.

Ahmet Burhan Ataç’ın babası da etkinlikteydi. “Kara Efe” olarak tanınan oğlunu kaybeden baba, “O gün siz benim yanımdaydınız. Bugün burada binlerce çocuk için, hak için, adalet için AİHM’deyim” dedi.

Adalet Duvarı: Susturulanların yazılı isyanı

Etkinlik alanına kurulan “Adalet Duvarı” ise duyguların en yoğun yaşandığı noktalardan biri oldu. Yüzlerce katılımcı, yaşadıkları acıları, direnişlerini ve umutlarını bu sembolik duvara yazdı. Her cümle bir başka hikâyeye açılan pencereydi.

“Duvarların dili olsa, burada yazılanların ardındaki inadı, umudu ve mücadeleyi haykırırdı,” diyen katılımcılar, bastırılan seslerin sembolik temsilini bu duvarda yaşattı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz